Doğum Nasıl Başlar? Doğumun İlk Anları ve Uyarıları

“Doğum nasıl başlar” başlığını incelemekten daha çok doğum öncesi, doğumun ilk anları ve uyarıları, doğum sonrası dikkate alınmalıdır. Bu süreçlerin sağlıklı bir şekilde işlenmesi eşler arasında uyum yaratacaktır. Ayrıca bebeğe karşı da bir bağlılık oluşturacaktır.

Bir canlının varlığında anne ve baba olmaya aday kişilerin etkisi ve psikolojik durumları çok önemlidir. Babadan gelen sperm ile birleşen annenin yumurtası karşısında döllenmeye (fertilizasyon) uğrar. Doğum öncesi gelişim ise; döllenmeden bebeğin doğumuna kadar geçen süredir. 

Hamilelik, doğuma giden yolda en büyük önemi taşıyan dönemlerden bir tanesidir. Annenin sosyal ve psikolojik açıdan kendini rahat hissetmesi hamilelik sürecini ve doğum anını bir o kadar rahat kılar.

Doğum Öncesi, Doğum Esnası ve Doğum Sonrası Etkili Faktörler

Doğum nasıl başlar, doğumun ilk anları ve uyarıları durumlarından hemen önce annenin hamilelik serüveni ve doğum sonrası anları önem taşımaktadır. Bunun için doğum öncesi, esnası ve sonrası anlarını dikkatli incelemek gerekir.

Doğum Öncesi Faktörler

Doğumu kolaylaştırması adına anne ve bebeğin doğum öncesi faktörleri oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Bu nedenle doğum öncesi dönemde geçerli olan belli başlı faktörleri iyi bilmek gerekir.

• Annenin beslenme düzeni,
• Annenin çalışma düzeni,
• Annenin ruh ve bilinç sağlığı,
• Annenin geçirdiği ciddi kazalar,
• Annenin zararlı alışkanlıklarının bulunması ve ilaç kullanması,
• Annenin eşi ile arasındaki kan uyuşmazlığı durumu,
• Hamileliğin ilk 3 ayık döneminde görülen kızamıkçık gibi etkili hastalıklar karşısında kullandığı ilaçlar organların işlevlerine engel olmaktadır ve organ eksiklerine neden olmaktadır.

Doğum Esnasındaki Faktörler

Doğum nasıl başlar, sorusunun en dikkat edilmesi gereken anlardan bir tanesi de doğum esnasındaki faktörlerdir. Anne sağlığı ile başlayan bu dönem, bebeğin doğduğu ilk an ile devam etmektedir. Doğum yapılan ortamın hijyenik olması ve doğum esnasındaki faktörlerin iyi yönetilmesi gerekmektedir.

• Doğum esnasında bebeğin uzun süre oksijensiz kalması,
• Kordon dolanması fark edildiğinde doğum hızlandırılmıyorsa ve bebeği boğuyorsa beyin gelişimini etkilemesi,
• Bebeği doğum kanalından çıkarmaya çalışırken başının yoğun bir basınca maruz kalması,
• Forseps ve vakum gibi doğum esnasında kullanılan tıbbi malzemelerin doğru kullanılmaması gibi durumlar doğumu etkilemektedir.

Doğum Sonrası Faktörler

Doğumun ilk anları ve uyarıları sonlandırıldıktan sonra anne ve bebek sağlığı daha çok önem kazanmaya başlıyor.

• Beslenme
• Geçirilmiş Hastalıklar ve Kazalar
• Sosyal Çevre

Beslenme:

Annenin beslenmesine dikkat etmesi, bebeğinin fiziksel ve zihinsel gelişimini doğrudan etkilemektedir. Protein bakımından zengin besinlerin vücuda girmesi kemik gelişimi için büyük bir önem taşımaktadır. Emziren annelerin vitamin değerleri yüksek lifli gıdalar tüketmesi gerekmektedir.

Geçirilmiş Hastalıklar ve Kazalar:

Anne sütü içen ve sağlıklı beslenen annelerin hastalıklara yakalanma olasılığı azdır. Anneyi yatağa bağlayan hastalıklar ve kazalar, anneyi psikolojik anlamda oldukça etkilemektedir. Elbette ki bu durum bebeği de etkilemektedir.

Sosyal Çevre:

Aile, arkadaşlar, kitle iletişim araçları ve zaman kavramları annenin hamilelik esnası ve doğum sonrası hal ve tavırlarında büyük önem taşımaktadır. Anne kendini dışlanmış, her zaman yaptığı faaliyetlerden eksik kaldığını hissettiği anlarda yine psikolojik olarak etkilenir ve bu durum bebeğe yansır.

En Belirgin Doğum Belirtileri

Anne rahmine düşen bebeğin ne zaman, nasıl ve hangi ortama doğacağı ebeveynler tarafından oldukça merak edilmektedir. Hamileliğin son dönemlerinde en belirgin doğum belirtileri anne tarafından araştırılır ve bilgi edinilir. Bu sayede bebeğin doğması adına yapılacak işlemlerin zamanında ve uygun bir şekilde olması sağlanır.

Son adet gününden itibaren, normal belirtilere göre, hemen hemen 280 gün sonra doğum gerçekleşir. Ancak erken doğum, istenilmeyen durumlar ve bebeğin anne karnında daha uzun süre kalması gibi istisnai durumlar bulunmaktadır.

Bilindiği üzere gelenekselleşmiş çeşitli anneanne bilgilerinden oluşan doğum belirtileri bulunmaktadır. Halk arasındaki kulaktan dolma bilgiler dışında daha güncel ve daha bilimsel bilgiler için kolay doğum belirtileri hakkında bilgileri ele aldık.

Kolay Doğum Belirtileri

Doğum nasıl başlar ve doğumun uyarıları nelerdir diye merak eden anneler, aşağıda listelenen kolay doğum belirtileri sayesinde sizler de belirtilerinizi fark edebileceksiniz. Gebeliğin 2. Trimester zamanından sonra nefes almada ciddi zorlanmalar olmaktadır.

1. Makat ve leğen kemiği bölümünde hissedilen ağrı ve basınç,
2. Annenin ruhen ve bedenen ağırlık hissetmesi nedeniyle hareketlerinde kısıtlanmalar olması,
3. Hamilelik süresince alınan veya verilen kilo değerlerinde farklılıklar oluşmaması,
4. Anne rahminde hamilelik boyunca sümüksü bir yapı bulunmaktadır. Bu sümüklü yapının yok olmasından sonra doğumun ilk anları gerçekleşebilir.
5. Sahte doğum sancıları denilen “Braxton Hicks” daha sık görülmeye başlanır ve doğuma az kaldığının sinyallerini siz taze annelere verir. 
6. Hamilelik boyunca annede akıntı görülmektedir. Bu akıntıların kanlı ya da pembe olması yine kolay doğum belirtileri içerisindedir.
7. Bebeğin kafası doğum kanalına indikçe hemen tuvalete çıkma ihtiyacı duyabilirsiniz.
8. Düzenli sancılara eşlik eden rahim kasılmaları sonrası doğum suyunun gelmesi artık son düzlükte olduğunuzun belirtisidir.

Doğum Sancısı Olunca Bebek Hareket Eder Mi?

Annelerin doğum sancısı ile karşılaştığı durumlarda bebeğin hareket edip etmediğini anlaması oldukça güçtür. Hamilelik sürecinde doğum sancısı olunca bebek hareket eder mi, şeklindeki sorular annelere endişe verse de doğum esnasında bu durumu fark etmek inanın ki çok zor. Doğum nasıl başlar ve devam eder, onu takip etmek gerekir.

Bebek elbette ki hareket eder. Doğum kanalına başı ile baskı yaparak aşağı doğru kaymaya başlar. Ters (makat) duruştaki bebeklerde sezaryen doğum öngörülmesi nedeniyle yine bu hareket etme mevzusu fark edilememektedir. Herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmayan vakalarda bebek mutlaka hareket eder.